Cenk Batur

İnsanoğlunun yeryüzüne gelişinden bugüne kadar şehirler başlangıçların, bitişlerin, aşkların, ihtirasların tiyatro sahnesi olmuştur. Bugüne değin kurulan nice şehir ya bir efsaneye ev sahipliği yapmış yada uğruna verilen savaşların başrolünde olmuştur. Benim içinse başlangıç da bitiş de, sahne de oyunda, vuslat da hasret de İSTANBUL’dur.. İşte benim hikayem 1984’ün 15 Temmuzunda Dünyanın Başkenti İstanbul’da, yıllar evvelsi yüreğime gömdüğüm Anneciğimin çığlıkları arasında başladı. Başladı diyorum çünkü o güne dair hikayeleri birinci ağızdan dinlemekten adeta o günü yaşar gibi oluyorum. Bebeklik,çocukluk,ilk gençlik derken hikayem İstanbul’un tek güzel, en güzel,en sığınılası semti Sarıyer’de geçiyor. Bu hikayenin başrolünde İstanbul ve ben varsak, yardımcı rolünde ise Sarıyer ve Ailem vardır. İlk gençliği bitirdikten sonra hayata tutunmanın, bir baltaya ağaç olmanın kavgasını verme hassasiyeti, belki biraz zorla, belki biraz mecburen, belki de biraz da kendiliğinden Babamın Beyoğlu’ndaki ofisinde Mali Müşavirlik serüveniyle başladı. İlk başlarda bebeklerin havuza atılması gibi tamamen kendiliğinden başlayan süreç, daha sonra sevgiyle, aşkla ve bağlılıkla yürüyüşünü emin adımlarla ileri taşımaya devam etti. Şimdilerde ise Mali Müşavirlik mesleğini Maslakta gökdelenlerin arasında, onların gölgelerinden süzülen Güneşin ışıklarıyla sürdürmeye çalışıyor; kızım, oğlum ve eşimin hayatlarından çalmak zorunda kaldığım zamanlarda başta bilişim, e-ticaret, teşvik gibi konuların muhasebesini yaparak ve diğer sektörlerin muhasebe sistemlerini kurgulayarak devam ediyorum. Hobilerim arasında öyle uzun yürüyüşler, bisiklete binmeler, kalın kalın Dünya klasikleri okumalar falan bulunmamakla beraber dertlinin derdiyle dertlenmek olarak hayatımdaki hobilerimi inşa ediyorum. Bu internet sitesini sizlerin muhasebe bilgilerini arttırmak ve yalan yok internette daha çok bulunabilmek için kurdum, umuyorum ki paylaşımlarımdan fayda görürsünüz..